6 Haziran 2009 Cumartesi

Yolcu yolunda gerek!


Mehmet Ağa, bizi Kınık'a kadar götürmeyi teklif etti arabasıyla akşam, biz de "Eyvallah!" dedik. Gece birkaç sinek yine yemiş bitirmiş beni. Kaşına kaşına kahvaltı masasına oturduk. Kahvaltıda sütten, yumurtaya, keçi peynirinden bala her şey vardı valla. Sonra toparlanma ve Kınık'a doğru yolculuk başladı. Mehmet Ağa, yine anlatıyor durmadan "Şu arazi benim, üstüne kahve yapıcam, burayı çardak yapıcam" falan. Belki 2-3 günde ancak yürüyebileceğimiz yolu 15 dakikada geçiyor ve Kınık'a geliyoruz. Kınık'la ilgili hiçbir fikrim yok, bi tek "Kınık Maden Suyu"nu hatırlıyorum :) Mehmet Ağa'ya "Borcumuz ne?" diye sorunca o da "Gönlünüzden ne koparsa?" diyor, biz de "Olmaz abicim, sen söyle!" diye ısrar edince, Geceleme + Kahvaltı + Transfer için bize "75.-TL verin o zaman" diyor. Vay anasını, keşke gönlümüzden kopanı verseydik :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder