5 Haziran 2009 Cuma

Last Supper




Sebze kamyonetiyle olan yolculuğumuz 2 dakka bile sürmedi :) Amca bizi köyün girişinde bıraktı ve hemen oracıkta önüne masa-sandalye konulmuş bir ev gördük. Girişinde de "Konaklama Yeri, Köy Kahvaltısı" falan yazıyordu. Market arama işinden vazgeçip, ev sahibesi hanıma "Bu saatte yemek yapabilir misiniz?" diye sorduk, o da "Tabii" dedi. Ablamız bize yemek hazırlarken biz de çantaları bırakıp, şu meşhur markete gittik. Market denilen yer, bildiğimiz köy bakkalının köhne bir versiyonu. Duvarında da kocaman "Shop" yazıyor :) Oradan bisküvi, meyve suyu falan aldık. Bi de ortalıkta takılan veletlerle kendimize dondurma. Algida Twister. Herkese tavsiye ederim. Bundan sonraki tüm günlerin ortasında veya sonunda Twister yemek bizim için gelenek oldu. Dükkânın önüde pineklerken köyden elemanlar, "Köyün yukarısına çıkın, kamp yapın, su da var orada" dediler. Biz de "Yemekten sonra bakarız" dedik. Gerçi 3km ötedeki Sidyma'ya, Çoban Yusuf'un arkadaşına da gidebiliriz ama bu günlük bu kadar yürüyüş yeter. Tekrar çantaları bıraktığımız yere döndüğümüzde ablamız bizim için acayip bi sofra kurmuş. Hemen saldırdık tabii :) Yalnız Fasulye ve Dolma sıcaktı. Haşlama tavuk zaten yemem. Ben de Çorba+Salata+Keçi Yoğurdu üçlüsüne takıldım. Buradaki köylerde de bol miktarda zeytin ağacı var ve herkes kıyısından zeytinyağı işi yapıyor ama niye yemeklerinde kullanmazlar, akıl erdirmek mümkün değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder